Doğru Kariyer Seçimi

Doğru Kariyer Seçimi

Doğru Kariyer Seçimi; Ortaöğretim yaşamını tamamlayan ve üniversite hazırlığı yapan her gencin bu aşamada kariyer planlaması – meslek seçimi ( zihinsel anlamda meslek seçimi) yapması oldukça önemlidir.

Üniversiteler ve üniversite bölümleri hakkında bilgi sahibi olmamak, neden o bölümü tercih ettiğini bilmemek ya da aile baskısı ve diğer çeşitli etmenler yüzünden o bölümü okumak gibi pek çok hata yapılmakta ve bu hataların telafisi hem maliyetli hem de zor olabilmektedir.

Doğru kariyer seçimi henüz üniversite yaşamına adım atarken başlar. Genellikle insanlar kariyer yaşamının tüm eğitim hayatı bittikten sonra başladığını düşünmektedir ki bu oldukça yanlış bir algıdır. Okunan bölümün, alınan eğitimin direkt olarak meslek hayatıyla ilgisi vardır. Aynı zamanda bireyin kişilik özellikleri, sahip olduğu beceriler ve yetkinlikler, ilgi alanları, hobileri ve hayalleri de bu tercihte önemlidir. Lakin en önemli unsur, okunan ve alınan eğitimlerdir.

“Ailemi yüzüstü bırakmak istemediğim için bu bölümü yazdım.”

“Puanım ancak bu bölüme yetiyordu.”

“Bana uygun bir meslek olmasa da maaşı yüksek olduğu için bu bölümü okumak istedim.”

“Hayalimdeki meslek değil fakat geleceğin mesleği olduğu için bu bölümdeyim.”

Üniversiteye adım atan her üç gençten ikisinin kurduğu cümleler bunlar ve bunların benzeridir. Günümüzde, yapılan araştırmalara göre, doğru meslek seçimi yapabilen gençlerin sayısı yüzde 27’den azdır. Üniversite eğitimi tek bir alanda bilgi sahibi olmak ve bu alanda uzmanlık kazanmak amacıyla doğru olsa da, meslek seçiminin aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğu inkar edilemeyecek kadar büyük bir gerçektir. Üniversite eğitim hayatı tamamlandıktan sonra meslek değişimi yeni bir bölüm ve üniversite okuyarakta yapılabilir fakat iş yaşamına başladıktan sonra geri dönüş yapılması oldukça zordur.

Mesleği Tanı! Doğru Yeteneklerini Keşfet

Yaşam standartlarının yüksek olması adına yapılan meslek seçimleri de birer hatadır. Her ne kadar maddi unsurlar tatmin etse de belli bir zaman sonra arzular ve istekler tatmin edilemeyeceği için mesleki yönden soğuma, iş yerine gitme motivasyonunun azalması, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik problemlerin görülmesi kaçınılmaz bir son olacaktır. Dolayısıyla meslek seçiminde dikkatli olmak, doğru kararı vermek oldukça önemlidir. Seçilen mesleğin tüm yaşamınızı kapsaması, sosyal çevrenizi oluşturması, etkileşimde bulunacağınız iş ortamlarını belirlemesi ve yaşam standartlarını oluşturması göz ardı edilmemelidir.

İnsanın hayatında bazı dönüm noktaları vardır ki bunlar; evlenmek, üniversiteye gitmek, iş yaşamına atılmak, sevdiklerini kaybetmek olarak sıralanabilir. Bu dönüm noktalarında bir karar alınırken çok iyi düşünülmesi gerekir. Doğru tercihin yapılmaması beraberinde mutsuzluğu, hayal kırıklığını, sürekli olarak tekrar eden başarısızlıkları getirecektir. Hayatınız boyunca mutsuz olmak, hayal kırıklığına uğramak ya da sürekli olarak başarısız olmak isteyeceğiniz bir şey midir? Ülkemizdeki kariyer sorunu yaşayanların en büyük problemi “doğru meslek seçimi” yapamamaktır. Bu oran ne yazık ki yüzde 87’lik bir dilimi kapsamaktadır. Yüzde 87’lik dilim içerisinde yer almak ister miydiniz?

Doğru Meslek Seçimi Neden Önemli?

Eğitim hayatınız bittikten ve bir işe girdikten sonra haftanın 5 ile 6 gününü iş yerinizde geçireceksiniz. Üstelik gününüzün en az 8 saatini aynı ofis ortamında geçirecek, ev yaşantınız ve kişisel yaşamınız azalacak demektir. Kariyer yaşamıyla özel yaşamı dengelemek isterken günlerinizin nasıl geçtiğini anlamak da mümkün olmayacaktır. Günler birbirini takip ederken yavaş yavaş içinizdeki motivasyonu kaybetmeye başladıysanız, doğru mesleği yapmıyorsunuz demektir. Çünkü doğru mesleği tercih etmek, “Para kazanmasam da mesleğimi seviyorum” diyebilme potansiyeline de sahip olmaktır. Bir düşünün, para kazanmasanız bile sahip olmak istediğiniz bir meslek var mı?

Kariyer yaşamının oldukça zor olduğu kabul edilmelidir. Yoğun bir stres ve baskı ortamı içerisinde çalışırken dinamik olmak, stratejik planlar üretmek, sevmeseniz bile saygı göstermek zorunda olduğunuz kişilerle aynı ortamı paylaşmak zordur. Her gün aynı kapıdan içeri girmek, her gün aynı işi yerine getirmek, farklı insanlar ile tanışılsa da her gün aynı cümleleri kurmak… Ne yazık ki herkesin kaldırabileceği bir tempo değildir iş hayatı.  Fakat yaşam için gereklidir. İnsan, çabaladığı ve çalıştığı müddetçe mutlu olabilmektedir ki atalarımız; “İşleyen demir pas tutmaz” demiştir.

Doğru kariyer seçimi yapıldığı takdirde her sabah işe gitme motivasyonunu kendinizde bulmak için herhangi bir neden aramanıza gerek kalmaz. Ayaklarınız o kapıdan içeri girerken geri geri gitmez. Sürekli olarak kendinizi geliştirmek, yenilemek ve ilerletmek istersiniz. Çünkü doğru kariyer aynı zamanda iyi bir yaşam demektir. “Yaşam boyu öğrenme” sanatının sırrıdır. Kariyer seçimi yaparken doğru olan tercihi yapmak tüm bu sebepler doğrultusunda önemlidir. Aynı zamanda alanında uzman olmak ve mesleğinde başarılı sayılabilmek açısından da öneme sahiptir. Hiçbir baskı altında kalmadan, ilgi alanlarınıza, yeteneklerinize ve isteklerinize uygun bir meslek seçimi yapmak ömür boyu mutlu olmanın sırrıdır. Dolayısıyla seçim yaparken ön planda tutmanız gereken şey hayalleriniz, istekleriniz, yetenekleriniz ve ilgi alanlarınız olmalıdır.

Doğru meslek seçiminin önemini vurgulayan Edison’un sözünü burada hatırlamamız gerekir. Edison, “Sevdiğiniz bir işi meslek edinirseniz, hayatta bir gün dahi olsa işte çalışmış olmazsınız. Ben hayatta bir gün dahi işte çalışmadım. Çalışmalarımın tümü sadece keyif ve mutluluktan ibaretti.” demiştir. Geçmişten günümüze dünyanın en dahi insanı olarak kabul edilen Edison’u bu kadar başarılı yapan şey, onu mutlu eden mesleğe yönelmesidir. O halde doğru meslek seçimi yapmak, sizi mutlu edeceğinize inandığınız ve bir gün bile pişmanlık duymadan keyif alacağınız tercihtir.

5 Adımda Kariyer Seçimi Yapmak

Meslek seçimi konusunda başarılı olmanın püf noktası kendini tanımaktan geçer. Kendinizi, tercih etmek istediğiniz meslekleri tanır ve bilirseniz kariyer seçimi yapmak daha kolay bir hale gelir. Gerçekçi ve doğru bir karara ulaşmanın bir diğer kuralı meslek hayatınız boyunca gelişip gelişemeyeceğinizi bilmektedir. Kendinizi geliştirebileceğinize inandığınız ve sizi her yönden tatmin edecek bir mesleğe sahip olmak daima önemlidir.

Kariyer seçimini yaparken takip edilebilecekleri 5 adımda listelemek mümkündür. O halde 5 adımda kariyer seçimi yapmak denildiği zaman akla gelecek maddeler aşağıdaki gibi olmalıdır:

Kendinizi Tanıyın

Kendinize sürekli olarak şu soruları sormalısınız, “Ben kimim? Ne olmak istiyorum? Ne istiyorum? Yeteneklerim neler? Hangi alanlara ilgi duyuyorum? Beni ne yapmak mutlu ediyor? Ne yaparken üzülüyorum? Ne yaşarsam kahrolurum? Beni motive eden şey ne? Hangi noktada pes ederim?”

Bu sorular, kendinizi tanımanız içindir. Samimi cevaplar verilmesi gerekir. Çünkü bu sorular kendinizi hangi mesleğe yönlendirmeniz gerektiğinin cevabını içerecektir. Bir mesleği ne derecede yapabileceğinizi görmelisiniz. Stres ve baskı ortamı size uygun olmayabilir ya da açık ofis ortamında çalışmak sizi huzursuz ediyor olabilir. Bu durumda mesleğinizi hangi ortamda, ne derecede ve ne şekilde yerine getirebileceğinizi, hangi noktada bunalım, sıkıntı, stres ve üzüntü yaşayabileceğinizi açık yüreklilikle kendinize fark ettirmelisiniz.

Yapacağınız meslek ne olursa olsun, mesleğinizi yerine getirmeniz karşısında bir beklenti içerisinde olursunuz. Yüksek beklentiler, zaman içerisinde hayal kırıklığına uğramaya ve dolayısıyla verimlilik ve motivasyonu düşürmeye neden olabilmektedir. Mesleğinize dair beklentilerinizi oluşturmalısınız. Bu beklentiler, gerçekçi olmalıdır. Örneğin bankacılık hayali kuruyorsanız başlangıcınız gişe görevlisi pozisyonu olacaktır. Direkt olarak banka müdürü olmak gibi bir beklenti içerisine girmek yalnızca üzülmenize neden olur. İmkansız istekler ve beklentiler kurulmamalıdır. Beklentilerinizin ne olduğunu bilmek o mesleğin bu beklentileri karşılayıp karşılayamayacağını da bilmek demektir. Özellikle ekonomik ve sosyal açıdan oldukça önemlidir. Belli bir yaşam standardına ulaşmak açısından seçilecek mesleğin beklentileri karşılamasına dikkat edilmelidir.

Meslekleri Tanıyın

Meslek seçimi henüz üniversite ve bölüm tercihi yaparken başlamaktadır. Dolayısıyla tercih edilmek istenen meslekler bilinmelidir. Bu meslekleri tanımak için alan seçimi yapmak gerekir. Ülkemizdeki sınav sistemine göre meslekler sözel alanda, sayısal alanda ve eşit ağırlık alanında olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Sayısal bölümde yer alan meslekler, sayısal zekanın ön plana çıktığı, matematik ve geometri üzerine kurulu meslekleri kapsamaktadır. Sayısal bölümde yer alan mesleklere örnek vermek gerekirse; Aktüerlik, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği, Matematik Mühendisliği, Matematik Öğretmenliği, Bilgisayar Bilimleri Uzmanlığı, Beslenme ve Diyetetik Uzmanlığı, Biyokimyagerlik, Dil ve Konuşma Terapistliği, Diş Hekimliği, Ebelik, Eczacılık, Hemşirelik, Kimya Öğretmenliği, Doktorluk ve Doktorluk Birimleri, Veterinerlik, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Fizik Mühendisliği ve İç Mimarlık yer alacaktır.

Sözel bölümde yer alan meslekler sözel zekanın ön plana çıktığı, ağırlık olarak Türkçe, Edebiyat, Coğrafya ve Tarih üzerine kurulu meslekleri kapsamaktadır. Sözel bölümde yer alan mesleklere örnek vermek gerekirse; Coğrafya Öğretmenliği, Çizgi Film ve Animasyon, Arkeoloji ve Sanat Tarihi, Basın ve Yayın, Coğrafya, El Sanatları, Film Tasarımı, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı, İslam ve Din Bilimleri, Okul Öncesi Öğretmenliği, Gazetecilik, Halkla İlişkiler, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Radyo ve Televizyon, Radyo, Televizyon ve Sinema, Reklam Tasarımı ve İletişimi, Reklamcılık, Reklamcılık ve Halkla İlişkiler, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Tarih Öğretmenliği yer almaktadır.

Eşit ağırlık bölümünde yer alan meslekler ise hem sayısal hem de sözel zekaya dayanan fakat sözel zekanın biraz daha ağır bastığı meslek gruplarını kapsamaktadır. Bu bölümdeki meslek grupları ise şu şekilde yer almaktadır: Maliye, Muhasebe ve Denetim, Aktüerya ve Risk Yönetimi, Bankacılık ve Finans, Bankacılık ve Sigortacılık, Antropoloji, Arkeoloji, Avrupa Birliği İlişkileri, İşletme-Ekonomi, Konaklama İşletmeciliği, Lojistik Yönetimi, Çocuk Gelişimi, Felsefe, Hukuk, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Sosyal Hizmet, Sosyoloji, Spor Yöneticiliği, Uluslararası İlişkiler, İktisat, İnsan Kaynakları Yönetimi, Turizm ve Otel İşletmeciliği, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı, Moda Tasarımı…

Üniversite Sınavı

Üniversite sınavının okul ve öğrenim başarısını ölçmeye yönelik olduğu unutulmamalıdır. Bir meslek sahibi olmak için mutlaka yükseköğretim eğitiminin tamamlanması şartı bulunmamaktadır. Fakat günümüzdeki şirketler ve işletmeler iş ilanı yayımladığında mutlaka “lisans mezunu” personeller aramaktadır. Üniversite sınavının yaşamdaki en büyük dönüm noktalarından biri olduğu unutulmamalıdır. Üniversite sınavından alınacak puan direkt olarak alınacak kararı da etkilemektedir. Almış olduğunuz puan hiç istemediğiniz bir bölüme yetiyor ise o bölümü okuyup iş sahibi olarak ömrünüzün tamamını kaybetmek yerine, tercih yapmadan bir sene daha sınava hazırlanıp yalnızca 1 senenizi kaybetmek en doğrusu olacaktır.

Pes Etmeyin

Üniversite sınavından beklemediğiniz bir puanı almak, hayallerinizin yıkılmasına sebep olmamalıdır. Almış olduğunuz puan zekanızı ya da yeteneklerinizi ölçmemektedir. Bu noktaya dikkat etmek gerekir. Eğer beklentileriniz doğrultusunda bir puan almadıysanız, sizin haricinizdeki kişiler mutlu olacak ya da “Kazanamadı” denmesin diye o bölüme kaydınızı kesinlikle yaptırmamalısınız. Seçeceğiniz mesleğin size bir itibar kazandıracağını unutmamalısınız. “Üniversiteyi kazanıyım gerisi sorun değil” şeklindeki bir düşünce, kariyer seçimi yaparken sahip olunan en yanlış düşüncelerden biridir. Hiç anlamadığınız, başarılı olamayacağınız bir bölümü okumak eğitim hayatınızın da etkilenmesine neden olur. Dört yıllık süreyi çöpe atmak yerine pes etmeyin ve kendinize bir yıl daha verin. Çalışın, çabalayın fakat yalnızca kendi istediğiniz mesleğe yönelin.

Karar Alın

Üniversite tercihini yaparken dikkatli olmanız oldukça önemlidir. Pişman olacağınız bir bölüm tercih etmemelisiniz. Oldukça kapsamlı bir bölüm okuyorsanız, örneğin İşletme gibi, yapacağınız mesleğe de karar vermelisiniz. Bankacı mı olmak istiyorsunuz mali müşavir mi? Bir işletme sahibi mi olacaksınız yoksa otel mi yöneteceksiniz? Alacağınız karar, tüm yaşam biçiminizi etkileyecektir. Bu adımda kendinize Mark Twain’in şu sözünü hatırlatın:

“Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Öyleyse demir alın ve güvenli limanlardan çıkın, rüzgarları arkanıza alın, araştırın hayal edin ve keşfedin.”

Kariyer Seçiminde SWOT Analizi

Kariyer seçimi yaparken kendinizi tanımak oldukça önemlidir. Kendimizi tanımak için kullanabileceğimiz en iyi yöntemlerden biri de kişisel SWOT analizi yapmaktır. Kişisel SWOT analizi yapmak bir tek meslek seçimi açısından değil, sosyal yaşam içerisindeki faaliyetlerimiz, hayallerimiz, geleceğimiz ve kişilik özelliklerimi açısından da önemlidir. Peki bu SWOT analizi nedir? Nasıl yapılır?

SWOT analizi adından da anlayabileceğiniz gibi 4 adet İngilizce kelimenin baş harflerinin birleşiminden meydana gelmektedir. Bu kelimeler sırası ile; Strengths, Weaknesses, Opportunities ve Threats olarak yer almaktadır. Türkçe karşılıkları ile güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehlikeler anlamına gelmektedir.

  • Strengths – Güçlü Yönler: Sahip olduğunuz güçlü yönlerinizi bilmek iş ve özel yaşamınıza dair yetenek ve becerilerinizi keşfetmek demektir. Örneğin iyi bir hikaye anlatıcısı olduğunuzu düşünüyor, ikna kabiliyetinizin de oldukça güçlü olduğunu biliyorsanız sizden çok iyi bir pazarlamacı olabilir. İnsanların ve kendinizin size karşı bakış açısını değerlendirmek, güçlü yönlerinizi keşfetmenizdir. Güçlü yönlerinizi bilmek uzmanlaşmanız gereken noktayı da bilmek demektir.
  • Weaknesses – Zayıf Yönler: Güçlü yönlere nazaran insanın zayıf yönlerini bilmesi daima daha önemlidir. Çünkü güçlü yönleriniz zaten istemsiz bir şekilde sürekli olarak kullandığınız yönlerdir. İyi bir dinleyiciyseniz çevrenizdeki kişileri sürekli olarak dikkatli bir şekilde dinliyorsunuz demektir. Zayıf yönlerinizi bilmek, herhangi bir meslek seçimi yaparken mesleğin getirilerine göre uğrayabileceğiniz zararı ve riski de bilmek demektir. Aynı zamanda o mesleğin size ne kadar uygun olup olmadığını da görmenizi sağlar. Zayıf yönlerinizi geliştirmeye yönelmek, bir yandan da güçlü yönlerinizi aktif bir şekilde kullanmak, gelecek iş yaşamınızda daha profesyonel olmanıza etki edecektir.
  • Opportunities – Fırsatlar: Tercih etmek istediğiniz mesleğin avantajlarıdır. Maaş, eve yakınlık, kurum içi ve dışı hizmetler, piyasa içerisindeki durum, çeşitli beklentiler, teşvikler, destekler, yöneticinin durumu, ofis yaşamı, takım çalışmasındaki değerler ve benzeri pek çok olumlu etken bu listede yer alabilmektedir. Tercih edeceğiniz mesleğin tüm yönleriyle size nasıl bir fayda sağladığını düşünmenizi sağlar. Bu avantajları bilmek piyasa içerisindeki fırsatları da görmenizi sağlar. Bu sayede tercih yaparken mesleki alandaki performansınızı da önceden görmüş olursunuz.
  • Threats – Tehditler: O mesleği sizler gibi edinmek isteyen pek çok kişi olduğunu unutmamalısınız. İşletme bölümü okuyan genç sayısı günümüzde her üç kişiden biri olarak yer almaktadır. İşletmeci olmak idealiniz ise sizin gibi rakiplerin olduğunu fark etmelisiniz. Rakip analizi yaparak ilerlemelisiniz. Yani rakiplerinizi görerek kendinizi geliştirmelisiniz. Ek olarak sahip olmak istediğiniz meslek yaşamının dezavantajlarını da bu listeye eklemelisiniz. Örneğin her ne kadar istekleriniz ve beklentileriniz o meslekle karşılanıyor, hayalinizi yerine getiriyor olsanız da bir özel yaşamınız kalmıyorsa o kariyer tercihi sizin için dezavantaj yaratır. İş ve özel yaşam daima dengede olmalıdır.

Diğer Makaleler